3 Temmuz 2011 Pazar

UÇTU UÇTU KUŞ UÇTU( 2)!


Eve bin bir korku ve işiteceğimiz azara karşı bir nevi koruma kalkanı olan savunma konuşmaları hazırlıkları yaparak geldik. Evet, bu kuşa bakma ehliyeti kendilerine bile bakamayan ( çoğu kez zamansızlıktan erkek cinsine mensup olmaları da cabası) kardeşim ve kuzime değil bana düşerdi( her ne kadar nöbetli ve yoğun bir işim olsa da). Eve hırsız gibi girdik babam bilgisayarın başında günlük mail kutusu kontrollerini yapıyordu, annem ise mutfaktaydı (nedenini asla anlayamadığım şekilde eve her geldiğimde olduğu gibi). Neyse kuşu alıp misafir odasına gittik bu arada kuzim halk arasında satış olarak nitelendirilen olayı “azarı işittikten sonra beni çağırın” diyerek gerçekleştirdi. Kardeşim, kuş ve ben baş başa kaldık. Kuşu kafesine koymak için kutuyu açtık derken olan oldu. Kuş uçtu uçtu d mutfak kapısına kondu. Kardeşim annemin önüne geçerek kapıyı görüş açısını boy avantajıyla kesti. Ben kuşu tam yakalıyordum ki annemin önüne uçu verdi. İşte olan olmuştu şimdi annem kıyameti kopartacak, bin tane laf edecek, günlerce söylenecekti. Annemin o anki bakışlarında “bu kuşla beraber sizi de sepetleyeceğim” ifadesini gördüm. Kuşu serbest bırakma fikrinin çıktığı babamın bize arka çıkmayacağı gün gibi ortadaydı. Kardeşim kuşu yakalayıp kafese atı verdi. Açıkçası bu sürede annemin ne dediğini (kanımda yükselen adrenalinden olsa gerek) anlamadım. Barış görüşmelerinde isyancılar adına kardeşim üstlendi. Derken bu kuşu annemle babam tatilden dönünceye kadar evden göndereceğimize fakat ayağı iyileşene kadar bizde kalacağı noktasında anlaşma sağladık
 Kuş bize kaçarak geldiği için adını kaçak koyduk. Beyaz Hint bülbülü cinsi, erkek bir kuşumuz var en azında 20 günlüğüne…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder