26 Haziran 2011 Pazar

Göbeğini Kaşıyan Adam


Türkiye bir seçim sürecinden geçti sonuç iyi yada kötü bununla ilgilenmiyorum. Bu süreçte demokrasi maskesi taşıyan herkesi sobelediğini söyleyen ve dürüstlükten dem vuran bir kurum sobelendi. herşey gözümüzün önünde oldu aslında... Yıllardır sağ seçmene hakaret etmek için bidon kafalı ve göbeğini kaşıyan adam benzetlerini kullanan sözde solcuların bu söylemlerini siyasi platform ısındıkça sevimsizce tekrarlamaları ve sağ seçmenin susması ile geleneksel şekilde devam ediyordu. 12 haziran günü kendini sağcı olarak tanımlayan cemaatçi olarak etiketlenmiş bir televizyon kanalında "bir yudum hikaye" adlı beğenerek izlediğim televizyon programının sunucusu beyefendinin oy kullanırken çektirdiği fotoğrafın basında çıkması ile gelenek bozuldu. Fotoğrafta meşhur sunucu üzerinde eşofmanı içinde atleti elinde boş bir bidon karnını kaşırken oyunu kullanıyor. Tek kelime ile beyefendinin zekasına hayran kaldım tabi medeni cesaretinede işte demokratik platformda özlediğim görüntüler derken hevesim kursağımda kaldı. Çok geçmeden beyefendinin çalıştığı kurum tarafından işine son verildi. Beyefendi kendinden beklenen bir davranış sergiledi programının kaldırılmasına tepki göstermedi ve kurumu eleştirmedi gücenmediğini söyledi.

 Ben türkiye demokrasisi adına alındım. Şimdi güzel ülkeme pek çok katkısı bulunduğuna inandığım bir sosyal oluşumun (en azından benim gözümde) tahlilini yapma vakti geldi çattı; "demokrasiyi savunuyoruz"," biz varya her yerde ülkemizin adını duyuruyoruz" ,"bu ülke için en doğru sentezi biz yaparız" diyerek ortaya attığı attığı iddaları bireysel tepkisini demokratik bir platformda gösteren ve bunu yapması  yurttaşlık hakkı olan bir bireyi sistemi içinde ve kamuoyu önünde acımazısca cezalandırarak kendisi çürütmüş oldu. cemaat kültürünün alt okumalarını bize açtığı için teşekkür ediyorum. Cemaate bağlıysanız eğer bireyselliğinizi ve buna bağlı haklarınızı kullanamazsınız. Oldu ki böyle bir hata yaptınız biz size haddinizi bildiririz. Biz kendimiz dışındaki her kurum ve oluşum için demokrasiyi savunuruz. Cemaat olarak itaat kültürünü oturtmaya çaılışıyoruz bunu için ekonomik, politik, eğitim kanallarını kullanıyoruz demokrasiyide buna alet ediyoruz. Sanırım samimi solcuların hakkı var. Bireysel özgürlüklerin sınırlı olduğu, hak arama yollarının açık olmadığı, darbe üstüne darbelerin yapıldığı,siyasi partilerinin ömürlerinin ergenlerin aşklarından kısa olduğu, siyasi parti liderlerinin ve yöneticilerinin kastelerle mat edildiği, sanat eserlerine ucube dendiği, insanların kafalarının içinden çok üstündekinin önemsendiği, parti içi demokrasinin bir türlü oturmadığı bir ülkede yürü be cemaat kim tutar seni! 

2 yorum: